Hakkımda

TA2KB Abdulkadir Bozkurt
TA2KB Abdulkadir Bozkurt

1974 yılında ailemin tek çocuğu olarak İstanbul Üsküdar’da dünyaya geldim. Aslen Antalya Ormana’lıyım. 1980 yılında ilkokul’a Üsküdar 3. Selim ilkögretim okulunda başlayıp, ilkögrenimi aynı okulda bitirdim. Elektronik dünyası ile tanışmamda yine bu yıllarda oldu. Babamın elektronik teknisyenliği yaptığı kendine ait bir atölyesi vardı ve o dönemde elektrik idaresinin trafo istasyonlarına takılan fotosel şalterlerin imalatını yapıyordu. Yaz tatillerinde babamın elektronik atölyesine gidiyor hem yardım ediyor hem de birşeyler öğreniyordum. Şimdi hatırlıyorum da bir çocuğa göre ne çok hevesli idim ve ne çok soru sorardım. Hep daha fazlasını öğrenmeye çalışırdım. Keza bir süre sonra elektrik, elektronik ile ilgili cin fikirlerimi arkadaşlarım çoğu zaman, büyüklerim de bazen anlatmakta zorluk çeksede benim için bazı şeylerin sonunun olmadığını anladığım güzel bir süreçti.

1985 yılında hayatımdaki ilk 2 yönlü radyoyu yani cb (halkbandı) telsizi gördüm. Aslen radyo bize ait değil ve dahi çalışır bile değildi. Bir lodos fırtınasında batan bir balıkçı teknesinden çıkan bu telsiz , babamın arkadaşlarından olan ve ticari balıkçılık yapan bir abimize aitti ve tamir için babama gelmişti. O telsizin tamir edilmesi, tekrar çalışır hale gelmesi, testleri için babamın anten yapması , takması , denemesi ve o müthiş an. Evet bu 2 yönlü radyo sayesinde uzaklardaki başka bir kişi ile konuşuyorsun, ona sesleniyorsun ve oda sana cevap veriyordu. İçinde olduğumuz şu günlerde yeni nesil için anlaması çok zor birşey aslında bu. Çünkü onlar cep telefonları ile doğdular ve dünyanın cep telefonu etrafında döndüğünü sanıyorlar. Oysa benim bahsettiğim o yıllarda bildiğiniz karasal telefon bile en erken 5-10 yılda ancak bağlanıyordu. Ne tuhaf değil mi ?

Aynı yıl Özel Doğuş Lisesi hazırlık sınıfına başladığım kolej öğrenimim, ortaokul ve lise olarak yine bu okulda devam etti ve 1992 yılında mezun olmamla sonlandı. Malumunuz o yıllarda kolejde okumak oldukça masraflı idi . Bu durum ailem birşey demese de benim üzerimde oldukça büyük bir baskı kurmuştu. Nitekim bir çocuk olsamda onların beni iyi bir okulda okutabilmek için çaba ve gayretlerini görebiliyordum. Tabii bu durum hem benim hem de yıl sonu sınıf geçme hediyelerinin çıtayı yükselttiği bir dönemdi aynı zamanda. Zorlu bir hazırlık sınıfı yılı olan 1986 dönem bitiminde gelen ilk teşekkür belgesi bana ilk cb telsizine giden yoluda açmış oldu ve “atom karınca” çağrı kodu ile havaya çıkış yapmaya başladım.

1992 yılında kolejden mezun olarak aynı yıl kazandığım İstanbul Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı bölümü ile üniversite eğitimim başlamış oldu. Nitekim kariyer yaşantımda yine bu yıllarda başladı. 1993 yılında Özel Doğuş Okullarının sahibi sayın hocamız İbrahim Bey’in ilk okul radyosu projesi ile profesyonel radyo hayatımızda başlamış oldu. İlk dönemlerde neyin nasıl yapılacağının deneme yanılma yöntemi ile öğreniyor, amatör ruhla işleri yürütüyorduk. Ancak bazı şeylerin profesyonel olarak yapılması gerektiğini anlamamız çok uzun sürmedi. İşin o yıllardaki okulu olan TRT İstanbul Radyosu kökenli büyüklerimizin katkıları ile bizlerde de bir kültür ve birikim zaman içinde oluşmaya başladı. Nitekim radyo yaşantımız tam profesyonelliğe erişmişti ki , O dönem frekans tahsis sorumlusu olan TGM (Telsiz Genel Müdürlüğünden ) kötü bir haber geldi. Ve tüm yurtta 2 yıl boyunca tüm özel radyo ve televizyon kuruluşları yayınlarını durdurdu.

Nitekim bu süreçte artık bir işsiz radyocu olarak, üniversite yıllarında para kazanabilmek için basın sektörüne muhabir olarak giriş yaptım. 1996 yılında bu vesile ile ilk amatör telsizcilik sınavına İstanbul, Üsküdar’da TGM binasında girdim. Nitekim çok hakim ve bilgi sahibi olmadığım halde C lisanslı bir amatör radyo operatörü olmuştum. Tabii ki bu süreçteki amaç muhabir olarak kamu takibinin yasal olarak yapılabilmesi idi. Bu sürecin hemen öncesinde 92-93 yıllarında CB’nin bozulmaya başlaması ve ticari amaçla kullanılması ve dahi üniversite ve işin bana fazla vakit bırakmamasından cb kanallarına zaten çıkmaz olmuştum. Yaşadığım bir kaç olay ve cahil bir kaç kişi yüzünden amatör frekanslara da bu sebeple çıkış yapmadım ve 3 yıl sonrasında belgemi yenilemeyerek amatör dünyadan ayrıldım.

Aradan yıllar geçti, üniversite bitti, askerlik yapıldı, işgüç ve hayat gailesi derken hep aklımdaki amatör ruh dönem dönem beni için için kemiriyordu. Hele ki 1999 yılındaki büyük depremde aileme gerek karasal gerekse GSM hatları ile ulaşamamış olmam, kimseden yardım isteyememek, 1 gün öncesinde trafik kazası geçirmiş kuzenim ve yanındaki refakatçi 2 yakınıma ulaşamamak ve o çaresizlik hali …Tamam hep aklımızda bir çıkış yolu oluşturmak ama ! Netice olarak şuan çalıştığım işyerindeki sorumluluk ve gereklilikler nedeniyle sürekli irtibat halinde olduğum itfaiye, sivil savunma gibi kurum yerel yöneticilerinde teşvik ve ısrarları ile tekrardan 2011 yılı Mayıs ayında sınava girerek A lisansı almaya hak kazandım. Belgemin gereği ile halen 3’ü sabit 2’si mobil olmak üzere 5 istasyonda FM, SSB olarak sürdürdüğüm HF,VHF ve UHF çalışmalarıma biraz daha ilgi ve zaman ayırarak dijital modda ağırlıklı olarak aktif olmaktayım. Havadan ve karadan görüşmek dileğiyle 73 de TA2KB.